İdeal Göz Hastanesi Kayseri
İdeal Göz Hastanesi’nde, Doç. Dr. Necati Duru’dan randevu almak ve detaylı bilgi edinmek için Klinik Koordinatörümüz Seda Çekiç ile iletişime geçebilirsiniz. Tel: 0542 741 77 29
PRK (Photorefractive Keratectomy), gözdeki refraktif kusurları (miyopi, hipermetropi ve astigmatizma) düzeltmek için kullanılan bir lazer göz ameliyatı türüdür. 1980'lerin sonlarında geliştirilen PRK, gözlük veya kontakt lens kullanma gereksinimini ortadan kaldırarak hastaların daha net bir görüşe sahip olmalarını sağlar. LASIK gibi diğer lazer göz ameliyatlarına alternatif olarak kullanılan PRK, özellikle kornea kalınlığı yeterli olmayan hastalar için tercih edilen bir yöntemdir.
PRK lazer ameliyatı, gözün ön yüzeyinde bulunan kornea tabakasının yeniden şekillendirilmesi ile gerçekleştirilir. Kornea, gözün ışığı kıran en dış tabakasıdır ve PRK lazer tedavisinde bu tabaka tekrar şekillendirilerek iyileştirilir. Bu yöntemle, ışık kırılma kusurları düzeltilir ve böylece görme netliği artar. PRK, korneanın en üst tabakasına yapılan bir işlemdir, LASIK'ten farklı olarak korneal flep oluşturulmaz. PRK, genellikle miyop (uzağı net görememe) ve astigmatizma (görüş bozukluğu) gibi kırma kusurlarının düzeltilmesi için yapılır. Bu prosedür, gözdeki kornea tabakasına doğrudan müdahale edilmesi sayesinde görme bozukluklarını kalıcı olarak iyileştirir ve görme netliğini artırır.
PRK lazer tedavisi hastanın göz yapısına göre belirlenmiş adımlarla uygulanır ve işlem sırasında yüksek teknolojili lazer cihazları kullanılır. PRK lazer ameliyatının nasıl uygulandığını aşağıdaki aşamalarla açıklayabiliriz:
Hazırlık Aşaması
PRK lazer tedavisi öncesinde, hastanın göz yapısı detaylı bir şekilde incelenir. Bu muayene sırasında, kornea kalınlığı, gözün genel sağlığı ve refraktif kusurun derecesi belirlenir. PRK tedavisi için uygun olan hastaların belirlenmesinde bu muayeneler oldukça önemlidir.
Anestezik Damla Kullanımı
İşlem öncesinde, göz yüzeyine anestezik damlalar damlatılarak gözün uyuşması sağlanır. Bu sayede, hasta işlem sırasında herhangi bir ağrı ya da rahatsızlık hissetmez. PRK, cerrahi müdahale gerektiren bir işlem olmadığı için genel anesteziye ihtiyaç duyulmaz ve sadece lokal anestezi yeterlidir.
Epitel Tabakasının Kaldırılması
PRK tedavisinin ilk aşaması, korneanın en dış tabakasını oluşturan epitelin kaldırılmasıdır. Epitel tabakası, korneanın yüzeyinde ince bir katman olarak bulunur ve PRK işleminde bu tabaka soyularak korneanın altındaki dokuya lazer uygulanır. Epitelin kaldırılması manuel ya da özel bir cihaz yardımıyla yapılabilir. Bu işlem, lazerin doğrudan korneanın altındaki dokulara ulaşmasını sağlar.
Lazer Uygulaması
Epitel tabakası kaldırıldıktan sonra, ekzimer lazer adı verilen yüksek hassasiyetli bir lazer cihazı kullanılarak korneanın şekli yeniden düzenlenir. Bu lazer ışını, kornea dokusunun mikron seviyesindeki katmanlarını hassas bir şekilde buharlaştırır. Lazerin uygulama süresi, hastanın gözündeki kırma kusurunun derecesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak genellikle her bir göz için 5-15 saniye sürer. Bu aşamada kornea, hastanın görme bozukluğunu düzeltecek şekilde yeniden şekillendirilir.
Koruyucu Kontakt Lens Takılması
Lazer işlemi tamamlandıktan sonra, göz yüzeyinin iyileşme sürecini hızlandırmak ve gözün korunmasını sağlamak amacıyla koruyucu bir kontakt lens yerleştirilir. Bu kontakt lens, epitel tabakasının tekrar yerine oturmasına yardımcı olur ve işlem sonrası konfor sağlar. Yaklaşık 3-5 gün boyunca gözde kalacak olan bu lensler, doktor tarafından iyileşme sürecinin takibine göre çıkarılır.
PRK lazer tedavisi, bu adımların ardından tamamlanır. İşlem süresi genellikle kısa olmakla birlikte, lazer uygulamasının kendisi birkaç saniye sürebilir. Ancak hazırlık aşamaları ve koruyucu önlemlerle birlikte toplamda yaklaşık 10-15 dakika sürmektedir. PRK tedavisi sonrasında hastanın görüşü hemen iyileşmeye başlamaz; epitel tabakasının yeniden oluşması için bir iyileşme süreci gereklidir. Bu süreçte doktorun tavsiyelerine uymak, göz damlalarını düzenli kullanmak ve gözleri dış etkenlerden korumak oldukça önemlidir.
PRK ve LASIK, gözdeki kırma kusurlarını düzeltmek için kullanılan iki popüler lazer göz ameliyatı yöntemidir. Her iki yöntem de miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi görme bozukluklarını düzeltmeyi amaçlar, ancak bu iki teknik arasında önemli farklar bulunmaktadır. PRK ve LASIK arasındaki farkları anlamak, hangi tedavi yönteminin daha uygun olabileceğine karar vermede hastalara yardımcı olabilir.
İşlem Yöntemi
PRK ve LASIK arasındaki en büyük fark, korneanın üst tabakasına (epitel) yapılan işlemlerdir. PRK işleminde, korneanın yüzeyinde bulunan epitel tabakası tamamen kaldırılır ve lazer uygulaması doğrudan kornea yüzeyine yapılır. LASIK'te ise korneada ince bir flep oluşturulur. Bu flep lazer yardımıyla kaldırılır ve ekzimer lazer uygulaması bu flep altında yapılır. İşlem sonrasında flep yerine yerleştirilir ve iyileşme süreci başlar.
İyileşme Süresi
PRK ve LASIK'in iyileşme süreleri birbirinden farklıdır. PRK’da epitel tabakasının kendini yenilemesi için zamana ihtiyaç duyulur, bu nedenle tam görüş netliğine ulaşmak birkaç hafta veya daha uzun sürebilir. Ayrıca, PRK işleminden sonraki ilk birkaç gün ağrı ve rahatsızlık hissi yaşanabilir. LASIK’te ise flep yerine yerleştirildiği için iyileşme süresi daha kısadır ve çoğu hasta işlemden sonraki birkaç gün içinde net görüşe kavuşur.
Görüş Netliği
Hem PRK hem de LASIK, başarılı bir şekilde uygulandığında benzer sonuçlar verir. Her iki yöntemde de uzun vadede görüş netliği sağlanır. Ancak PRK sonrası görüş netliği LASIK’e göre biraz daha yavaş bir şekilde oturur. LASIK tedavisi sonrasında hastalar genellikle birkaç gün içinde keskin bir görüşe sahip olurken, PRK'de bu süreç daha uzun sürebilir.
Yan Etkiler ve Riskler
Her iki yöntemde de bazı yan etkiler ve riskler bulunabilir. PRK işleminde, epitel tabakası tamamen çıkarıldığı için iyileşme sürecinde hafif ağrı ve rahatsızlık yaşanabilir. LASIK’te ise flep oluşturulmasından dolayı bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir, örneğin flebin kayması veya enfeksiyon riski. Bu nedenle PRK, kornea kalınlığı ince olan ya da göz yaralanması riski yüksek olan kişiler için daha güvenli bir seçenek olarak kabul edilebilir.
Kornea Kalınlığı
LASIK işlemi için uygun olan hastaların kornea kalınlığının yeterli olması gerekmektedir, çünkü flep oluşturulurken korneadan belirli bir doku çıkarılır. Ancak PRK işlemi, kornea kalınlığı yeterli olmayan hastalar için daha iyi bir seçenektir. Bu nedenle, ince kornealı hastalar genellikle PRK’ya yönlendirilir.
Uygulama Alanı
PRK genellikle aktif yaşam tarzına sahip olanlar, sporcular veya askeri personel gibi yüksek riskli gruplar için tercih edilir. LASIK işleminde flep oluşumu sebebiyle göz darbelere karşı daha hassas olabilir. Bu yüzden PRK, dış etkilerden daha az etkilenen bir yöntemdir ve bu tür meslek gruplarında güvenli bir seçenek olarak değerlendirilir.
PRK lazer tedavisi, özellikle bazı göz yapısına sahip hastalar için çeşitli avantajlar sunar. LASIK ve diğer lazer tedavi yöntemlerine kıyasla belirli durumlarda daha fazla tercih edilen PRK, hastalara güvenilir ve etkili bir tedavi seçeneği sunar. PRK lazerin sağladığı avantajları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Kornea Kalınlığı İnce Olan Hastalar İçin Uygunluk
PRK, kornea kalınlığı yetersiz olan hastalar için ideal bir seçenektir. LASIK işleminde korneada flep oluşturulması gerektiği için belirli bir kalınlığa ihtiyaç duyulurken, PRK işleminde flep oluşturulmadığından kornea kalınlığı ince olan hastalarda uygulanabilir. Bu özellik, ince kornealı kişilerin de lazerle görme kusuru düzeltme şansını artırır.
Düşük Komplikasyon Riski
PRK, LASIK’e göre daha az komplikasyon riski taşıyan bir prosedür olarak kabul edilir. Flep oluşumu olmadığı için flep kayması, enfeksiyon veya fleple ilgili diğer komplikasyonlar PRK işleminde yaşanmaz. Bu nedenle PRK, göz ameliyatı sonrasında komplikasyon riski düşük bir yöntem olarak öne çıkar.
Uzun Vadeli Stabilite
PRK lazer tedavisi, korneanın en dış yüzeyinde yapılan bir işlem olduğundan uzun vadede stabil sonuçlar sunar. Özellikle aşırı spor yapan, ağır işlerde çalışan veya askeri personel gibi darbelere maruz kalma ihtimali olan kişiler için PRK daha güvenli bir seçenek olarak değerlendirilir. Bu tür mesleklerde gözlerin darbe alma olasılığı yüksektir ve PRK, uzun vadede stabilite sağladığı için tercih edilebilir.
Geniş Tedavi Alanı
PRK, miyopi, astigmatizma ve düşük dereceli hipermetropi gibi çeşitli refraktif kusurları tedavi edebilir. Bu çeşitlilik, PRK'nın farklı görme bozukluklarına sahip hastalar için uygun bir tedavi seçeneği olmasını sağlar. PRK, her türlü kırma kusurunu düzeltmek için uygulanabildiği için hastalar arasında geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Eğitim ve Spor Hayatı İçin Uygunluk
PRK, lazer sonrası darbelere daha dayanıklı bir kornea yapısı sunduğundan sporcular, askerler ve yoğun fiziksel aktivitelerde bulunan kişiler için daha avantajlı bir tedavi seçeneğidir. LASIK işleminde oluşturulan flep, darbe veya yaralanmalara karşı hassasiyet gösterebilirken, PRK'da böyle bir risk bulunmamaktadır. Bu özellik, PRK'yı aktif yaşam tarzına sahip kişiler için cazip bir hale getirir.
Uzun Süreli Görme Netliği Sağlar
PRK, başarılı bir işlem sonrasında uzun süreli görme netliği sağlar. Korneanın dış tabakasına yapılan işlemler ile görüş kalitesi kalıcı olarak iyileştirilir ve tedavi edilen göz kusurunun geri dönme ihtimali düşüktür. Bu nedenle PRK lazer, kalıcı bir çözüm arayan hastalar için ideal bir tedavi seçeneğidir.
Her tıbbi işlemde olduğu gibi, PRK lazer tedavisinin de bazı riskleri ve yan etkileri bulunmaktadır. Bu riskler, genellikle tedavi sonrasında kısa sürede düzelir; ancak bazı durumlarda kalıcı olabilir veya ekstra tedavi gerektirebilir. PRK lazerin riskleri ve yan etkilerini bilmek, hastaların tedavi sürecine daha hazırlıklı olmasını sağlar. İşte PRK lazer tedavisinin en yaygın riskleri ve yan etkileri:
İyileşme Sürecinde Rahatsızlık ve Ağrı
PRK işleminde epitel tabakası çıkarıldığı için göz yüzeyinde bir hassasiyet meydana gelir. Bu durum, iyileşme sürecinde ağrı, yanma veya batma gibi rahatsızlıklarla kendini gösterebilir. Çoğu hasta, işlem sonrasında birkaç gün boyunca hafif bir ağrı hisseder. Göz doktorları, bu rahatsızlıkları azaltmak için ağrı kesiciler veya özel göz damlaları reçete eder.
Geçici Görüş Bulanıklığı
PRK tedavisinden sonra ilk günlerde ve haftalarda görüşte bulanıklık olması yaygındır. Bu, epitel tabakasının yeniden oluşması sürecinde gözde oluşan iyileşme tepkisi nedeniyle ortaya çıkar. Genellikle bu bulanıklık geçicidir ve epitel tabakası tamamen iyileştiğinde net bir görüş sağlanır. Ancak tam görüş netliği, hastanın göz yapısına bağlı olarak birkaç hafta sürebilir.
Işığa Karşı Hassasiyet
PRK sonrası birçok hasta, ışığa karşı aşırı hassasiyet yaşar. Bu hassasiyet, güneş ışığı, parlak ekranlar veya yapay ışıklara karşı rahatsızlık şeklinde ortaya çıkabilir. Işığa karşı hassasiyet genellikle birkaç hafta içinde azalarak kaybolur, ancak bu süre zarfında hastaların güneş gözlüğü kullanmaları önerilir.
Göz Kuruluğu
PRK tedavisi sonrası göz kuruluğu, sık karşılaşılan bir yan etkidir. Gözlerde yeterli nemlenmenin sağlanamaması, batma ve rahatsızlık hissine yol açabilir. Göz doktorları, göz kuruluğunu hafifletmek için suni gözyaşı damlaları önerir. Göz kuruluğu, PRK sonrası birkaç ay boyunca devam edebilir ancak çoğu hasta bu durumu zamanla aşar.
Halka veya Işık Saçılmaları
PRK sonrası gece görüşünde halka veya ışık saçılmaları (glare) yaşanabilir. Bu durum, özellikle gece araba kullanırken rahatsız edici olabilir. Gece ışıklarının çevresinde parlak halkalar veya dağınık ışıklar görülmesi, PRK sonrası yaygın bir yan etkidir. Genellikle birkaç ay içinde düzelir, ancak bazı hastalarda uzun süre devam edebilir.
Enfeksiyon Riski
PRK tedavisinde enfeksiyon riski oldukça düşük olsa da, işlem sonrası enfeksiyon riski tamamen sıfır değildir. Özellikle epitel tabakasının çıkarılması nedeniyle göz yüzeyi enfeksiyonlara açık hale gelir. Doktorun önerdiği damlaların düzenli kullanılması ve gözlerin temiz tutulması, enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olur.
Görme Kusurunun Geri Dönmesi (Regresyon)
Bazı hastalarda PRK tedavisi sonrası görme bozukluğunun bir kısmı geri dönebilir. Bu durum "regresyon" olarak adlandırılır. Regresyon, genellikle miyopide daha yaygındır ve işlem sonrası ilk yıllarda meydana gelebilir. Regresyon yaşayan hastalar için ek bir lazer tedavisi gerekli olabilir.
Kalıcı Görüş Bozuklukları
Nadir durumlarda, PRK tedavisi sonrası kalıcı olarak görüşte bazı bozukluklar yaşanabilir. Bu durumlar genellikle çok düşük bir yüzdeyle görülür ve göz yapısına bağlıdır. Görüşte bozulmaların kalıcı olması durumunda, ek tedavi veya farklı düzeltme yöntemleri gerekebilir.
PRK lazer tedavisi, her göz yapısına uygun olmayabilir ve bu nedenle her hasta için ideal bir seçenek olmayabilir. PRK lazer için uygun olup olmadığınızı belirlemek için kapsamlı bir göz muayenesine ve uzman bir göz doktorunun değerlendirmesine ihtiyaç vardır. Aşağıda PRK lazer için uygun olan adayların özelliklerini ve hangi durumlarda PRK'nın tercih edildiğini bulabilirsiniz:
Kornea Kalınlığı Yetersiz Olanlar
PRK lazer tedavisi, kornea kalınlığı yetersiz olan veya LASIK işlemine uygun olmayan hastalar için ideal bir seçenektir. LASIK işleminde korneada ince bir flep oluşturulduğundan korneanın yeterli kalınlıkta olması gerekir. Ancak PRK işleminde flep oluşturulmadığı için ince korneaya sahip olan kişilerde PRK tercih edilebilir.
Aktif Yaşam Tarzına Sahip Olanlar (Sporcular, Askeri Personel, vb.)
PRK lazer tedavisi, aktif bir yaşam tarzına sahip olanlar için özellikle uygundur. Sporcular, askerler veya yüksek riskli işlerde çalışan kişiler, gözlerine darbe alma olasılığı nedeniyle LASIK sonrası flep komplikasyonu yaşama riski taşırlar. PRK'de flep oluşturulmadığı için darbelere karşı daha dayanıklıdır, bu nedenle aktif yaşam tarzına sahip kişiler için PRK daha güvenli bir seçenek olarak kabul edilir.
Miyopi, Hipermetropi ve Astigmatizma Olanlar
PRK, miyopi (uzağı net görememe), hipermetropi (yakını net görememe) ve astigmatizma gibi çeşitli kırma kusurlarını tedavi edebilir. Göz kusurunun türü ve derecesi PRK'nın uygunluğunu belirlemede önemlidir. Orta dereceli miyopi, astigmatizma ve düşük dereceli hipermetropisi olan kişiler PRK için iyi adaylar olabilir.
Korneal Anomalisi Olan Hastalar
Keratokonus gibi bazı kornea hastalıklarına sahip olan kişiler, PRK yerine farklı tedavi yöntemlerine yönlendirilebilir. Ancak kornea yüzeyinde ufak pürüzler veya anormal şekil gibi durumlar PRK için daha uygun olabilir. Bu gibi durumlarda detaylı bir değerlendirme yapılır.
Kontakt Lens Kullanmakta Zorluk Çekenler
PRK lazer tedavisi, kontakt lens kullanmakta zorluk çeken veya gözlükten kurtulmak isteyen hastalar için bir alternatiftir. Kontakt lenslerin kullanımı, özellikle kuru göz problemi yaşayan veya hassas göz yapısına sahip kişiler için zorlayıcı olabilir. PRK, bu hastalara kalıcı bir çözüm sunarak kontakt lens veya gözlük ihtiyacını ortadan kaldırabilir.
18 Yaş Üstü Bireyler
PRK lazer tedavisi genellikle 18 yaş ve üzeri kişilerde uygulanır. Bu yaş sınırı, göz yapısının stabil hale gelmesi için gereklidir. Göz yapısı tam olarak gelişmeden yapılan lazer işlemleri, ilerleyen yaşlarda gözde yeniden kırma kusurlarının oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle PRK için başvuran kişilerin en az 18 yaşında olması gerekmektedir.
Hamilelik veya Emzirme Döneminde Olmayan Kadınlar
Hamilelik ve emzirme döneminde hormon seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle göz yapısında değişiklikler olabilir. Bu durum, lazer göz ameliyatlarının sonuçlarını etkileyebilir. Bu nedenle hamilelik veya emzirme dönemindeki kadınların PRK lazer tedavisini bu süreçlerin ardından düşünmeleri önerilir.
Genel Göz Sağlığı İyi Olanlar
PRK lazer tedavisinin başarısı, genel göz sağlığının iyi olmasına bağlıdır. Örneğin, göz enfeksiyonu, göz kuruluğu veya göz yüzeyi hastalıkları olan kişilerde PRK lazer önerilmez. Bu gibi durumlar tedavi edilmeden PRK yapılması risk taşıyabilir. Göz doktoru, göz sağlığının PRK için uygun olup olmadığını değerlendirecektir.
PRK lazer tedavisi sonrasında iyileşme süreci, LASIK gibi diğer lazer tedavilerine göre biraz daha uzun olabilir. Bunun nedeni, PRK işleminde kornea yüzeyindeki epitel tabakasının tamamen kaldırılması ve bu tabakanın yeniden oluşması için zamana ihtiyaç duyulmasıdır. PRK sonrası iyileşme sürecinde hastaların dikkat etmesi gerekenler ve beklenebilecek durumlar şu şekilde açıklanabilir:
İlk Günler ve Ağrı Yönetimi
PRK sonrası ilk birkaç gün boyunca gözlerde ağrı, yanma ve batma hissi yaşanabilir. Bu rahatsızlıklar, göz yüzeyinde epitelin yeniden oluşması sürecinde doğal olarak ortaya çıkar. Doktorlar, ağrı ve rahatsızlıkları hafifletmek için ağrı kesici ilaçlar ve özel göz damlaları reçete edebilir. Ayrıca, göz yüzeyini korumak için koruyucu kontakt lensler takılır ve bu lensler birkaç gün boyunca gözde kalır.
Görme Netliğinin Kademeli Olarak Artması
PRK tedavisi sonrası görme netliği hemen düzelmeyebilir. İlk günlerde bulanık bir görüş normaldir ve epitel tabakasının iyileşmesiyle birlikte bu durum yavaş yavaş düzelir. Görme netliği genellikle birkaç hafta içinde artar, ancak tam iyileşme ve en net görüş seviyesine ulaşmak birkaç ay sürebilir. Bu süreçte hastalar, doktor kontrollerini aksatmamalı ve önerilen damlaları düzenli olarak kullanmalıdır.
Göz Kuruluğu ve Damla Kullanımı
PRK sonrası göz kuruluğu sıkça yaşanan bir durumdur. Gözlerin yeterince nemlenememesi rahatsızlık verebilir ve görme kalitesini etkileyebilir. Doktorlar, göz kuruluğunu hafifletmek için suni gözyaşı damlaları reçete eder. Bu damlaların düzenli kullanımı, göz yüzeyinin nemlenmesine ve iyileşme sürecinin rahat geçmesine yardımcı olur.
Işığa Karşı Hassasiyet ve Korunma Önlemleri
PRK sonrası hastalar, ışığa karşı hassasiyet yaşayabilir. Bu durum, özellikle güneş ışığı ve parlak ışık kaynaklarıyla karşılaşıldığında rahatsızlık verebilir. Bu hassasiyet genellikle birkaç hafta içinde azalır. İyileşme sürecinde güneş gözlüğü takmak, gözleri UV ışınlarından korumak ve ışığa karşı hassasiyeti azaltmak için önemlidir. Ayrıca, ekrandan yayılan mavi ışığa karşı dikkatli olunması da önerilir.
Kontakt Lenslerin Çıkarılması ve Kontroller
PRK işleminden sonra göz yüzeyini korumak amacıyla koruyucu kontakt lensler takılır. Bu lensler, epitel tabakasının iyileşme sürecinde gözleri dış etkenlerden korur. Doktor, genellikle işlemden 3-5 gün sonra bu lensleri çıkarır. Bu süreçte hastalar düzenli kontrol randevularına gitmeli ve doktorun önerilerini dikkatle takip etmelidir.
İlk Haftalarda Gözleri Ovalamaktan Kaçınma
PRK sonrası iyileşme sürecinde gözlerin ovalanması veya sert bir şekilde dokunulması iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Epitel tabakası tam olarak iyileşmeden gözlere baskı uygulanmamalıdır. Bu nedenle, hastaların gözlerine dokunmaktan kaçınması ve göz çevresine özen göstermesi önemlidir.
Görme Kalitesinin Takibi ve Sonuçların Değerlendirilmesi
PRK tedavisinin nihai sonuçları, genellikle işlemden yaklaşık 3 ay sonra tam olarak ortaya çıkar. Bu süre zarfında hastaların görme kalitesini takip etmeleri ve doktor kontrollerini aksatmamaları gereklidir. Görmede herhangi bir anormallik veya beklenmeyen bir durum olduğunda doktorla iletişime geçilmelidir. PRK sonrası tam iyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir, ancak çoğu hasta uzun vadede net bir görüşe kavuşur.
İdeal Göz Hastanesi’nde, Doç. Dr. Necati Duru’dan randevu almak ve detaylı bilgi edinmek için Klinik Koordinatörümüz Seda Çekiç ile iletişime geçebilirsiniz. Tel: 0542 741 77 29
Kayseri, göz sağlığı alanında ileri teknolojilerle donatılmış birçok sağlık merkezi ve uzman doktorlarıyla PRK lazer tedavisi konusunda hastalara güvenilir bir hizmet sunmaktadır. Göz sağlığı konusunda uzmanlaşmış doktorlar ve klinikler, PRK lazer tedavisi ile hastaların refraktif sorunlarını çözmeye yönelik kapsamlı hizmetler vermektedir. Kayseri’de PRK lazer tedavisinin avantajları ve sürecine dair detaylar şu şekilde özetlenebilir:
Uzman Göz Doktorları ve Deneyimli Ekip
Kayseri’deki göz klinikleri ve hastaneler, PRK lazer tedavisinde deneyimli göz doktorları ve profesyonel sağlık ekibiyle çalışmaktadır. Alanında uzman doktorlar, PRK tedavisinin tüm aşamalarını titizlikle yönetir ve hastalara en iyi hizmeti sunar. PRK tedavisi öncesinde yapılan kapsamlı muayeneler ve değerlendirmeler, tedavi sürecinin başarılı geçmesi için büyük önem taşır.
Gelişmiş Lazer Teknolojileri
Kayseri’deki göz sağlık merkezlerinde, PRK lazer tedavisinde kullanılan ileri teknolojiye sahip ekzimer lazer cihazları bulunmaktadır. Bu cihazlar, hassas bir şekilde kornea dokusuna müdahale eder ve gözün refraktif kusurlarını düzeltir. Yüksek teknolojili cihazlar sayesinde, PRK işlemi minimum riskle ve yüksek doğrulukla gerçekleştirilir. Bu teknoloji, hastaların tedavi sonrası uzun vadeli bir görme netliği sağlamasına yardımcı olur.
Kapsamlı Danışmanlık ve Tedavi Süreci Yönetimi
PRK lazer tedavisi öncesinde, Kayseri’deki göz klinikleri hastalara kapsamlı bir danışmanlık hizmeti sunar. Tedavi süreci hakkında detaylı bilgi verilir, PRK lazerin avantajları ve riskleri anlatılır. Hastalar, bu süreçte doktorlarıyla açık bir iletişim kurarak tedavi hakkında merak ettiklerini öğrenebilir. Ayrıca, tedavi sonrası iyileşme sürecinde de doktor desteği devam eder ve hastalar, iyileşme sürecinde gereken kontrollerden geçirilir.
Merkezi Lokasyon ve Ulaşım Kolaylığı
Kayseri, Türkiye’nin orta bölgesinde yer aldığı için birçok şehirden kolayca ulaşılabilir. PRK lazer tedavisi için Kayseri’yi tercih eden hastalar, şehrin ulaşım olanaklarından yararlanarak tedavi sürecine katılabilirler. Ayrıca, şehirdeki modern konaklama seçenekleri de hastaların tedavi sürecinde konforlu bir deneyim yaşamasını sağlar.
Tedavi Maliyetlerinin Uygunluğu
Kayseri’de PRK lazer tedavisi, büyük şehirlerdeki tedavi maliyetlerine göre daha uygun fiyatlarla sunulabilir. Kaliteli sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir olması, PRK lazer tedavisini yaptırmak isteyen hastalar için bir avantajdır. Maliyetlerin uygun olması, tedavinin geniş bir hasta kitlesi tarafından tercih edilmesini sağlamaktadır.
Hasta Memnuniyeti ve Güven
Kayseri’deki sağlık merkezlerinde PRK lazer tedavisi yaptıran birçok hasta, tedavi sonrası memnuniyetlerini dile getirmektedir. Tecrübeli sağlık personeli, modern teknolojiler ve hasta odaklı hizmet anlayışı, Kayseri’de PRK lazer tedavisinin güvenilirliğini artırmaktadır. Hastalar, tedavi sonrası süreçte doktorlarından destek alarak PRK lazer tedavisini güvenle tercih etmektedir.
Sonuç olarak, Kayseri’de PRK lazer tedavisi, ileri teknoloji, uzman doktorlar, uygun maliyetler ve hastaya özel hizmet anlayışıyla öne çıkmaktadır. Refraktif kusurlarını kalıcı olarak düzeltmek isteyen hastalar, Kayseri’deki göz sağlığı merkezlerinde güvenle PRK lazer tedavisi yaptırabilir. Kayseri’de PRK lazer tedavisi, göz sağlığı alanında uzmanlaşmış bir ekiple ve kaliteli bir hizmet sunarak, hastaların daha net bir görüşe kavuşmalarına yardımcı olur.
PRK lazer tedavisi işlem sırasında ağrı hissedilmez çünkü işlem öncesinde gözlere lokal anestezik damlalar uygulanır. Ancak işlem sonrası ilk birkaç gün boyunca hafif ağrı, batma veya yanma hissi yaşanabilir. Bu rahatsızlıklar genellikle ağrı kesiciler ve doktorun önerdiği göz damlaları ile kontrol altına alınabilir.
PRK ve LASIK, her ikisi de refraktif kusurları düzeltmek için etkili yöntemlerdir, ancak farklı hasta gruplarına hitap eder. Kornea kalınlığı yetersiz olanlar, aktif yaşam tarzına sahip kişiler ve darbelere karşı korumasız olanlar için PRK daha uygun bir seçenektir. LASIK ise daha hızlı bir iyileşme süreci sunduğu için, uygun göz yapısına sahip hastalar tarafından tercih edilebilir. Hangi yöntemin daha uygun olduğuna göz doktoru muayene sonrası karar verecektir.
PRK tedavisi sonrası görüş, ilk birkaç hafta boyunca bulanık olabilir. Epitel tabakasının iyileşmesiyle birlikte, birkaç hafta içinde görme netleşmeye başlar. Ancak tam görüş kalitesine ulaşmak ve en net sonucu almak birkaç ay sürebilir. Bu süreç kişiden kişiye değişmekle birlikte, çoğu hasta yaklaşık 3 ay içinde tam netliğe ulaşır.
Evet, PRK lazer tedavisi kalıcı bir çözümdür. PRK işlemi, gözdeki kırma kusurunu düzeltmek için korneanın şeklini kalıcı olarak değiştirir. Ancak yaşa bağlı olarak ilerleyen yıllarda presbiyopi gibi farklı görme sorunları ortaya çıkabilir, bu durum PRK'nın etkisini değiştirmez. PRK sonrası kırma kusurunun geri dönme olasılığı çok düşüktür.
PRK lazer tedavisi başarılı bir şekilde yapıldıktan sonra, genellikle gözlük veya kontakt lens ihtiyacı ortadan kalkar. Ancak ilerleyen yaşlarda presbiyopi veya diğer göz problemleri gelişirse, yakın gözlüğü veya başka bir düzeltici araca ihtiyaç duyulabilir. Bu durumda gözlük veya kontakt lens kullanımında herhangi bir engel yoktur.
PRK sonrası iyileşme süreci LASIK’e göre biraz daha uzun sürdüğünden, tam anlamıyla günlük aktivitelere dönmek 1-2 hafta alabilir. İlk birkaç gün gözlerde hassasiyet ve ışığa karşı duyarlılık olabileceğinden, hastaların dinlenmesi önerilir. Ekran kullanımı ve okumak gibi görsel aktiviteler, gözlerin yorulmasını önlemek için sınırlı tutulmalıdır. Spor veya ağır fiziksel aktiviteler ise doktorun önerdiği sürede yapılmalıdır.
Evet, PRK lazer tedavisinde genellikle her iki göz aynı seansta tedavi edilir. Bu, iyileşme sürecinin tek bir seferde tamamlanmasını sağlar. Ancak bazı durumlarda, doktor tavsiyesiyle her iki göz için farklı zamanlarda tedavi yapılabilir.
PRK sonrası iyileşme sürecinde gözleri ovalamaktan, tozlu veya dumanlı ortamlardan uzak durmak önemlidir. Ayrıca güneş ışığından korunmak için güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Doktorun reçete ettiği göz damlaları düzenli olarak kullanılmalı ve verilen talimatlara uyulmalıdır. Göz hijyenine dikkat etmek ve iyileşme sürecinde gözleri zorlamamak, başarılı bir sonuç almak için önemlidir.
PRK lazer tedavisi, uygun adaylar için oldukça yüksek bir başarı oranına sahiptir. Çoğu hasta, PRK tedavisi sonrasında görme bozukluklarından tamamen kurtulur ve net bir görüşe kavuşur. Başarı oranı, hastanın göz yapısı ve tedaviye uygunluğu gibi faktörlere bağlıdır.
PRK lazer tedavisinin maliyeti, tedavinin yapılacağı merkeze, doktorun uzmanlık seviyesine ve kullanılan teknolojiye göre değişiklik gösterebilir. Kayseri gibi şehirlerde, PRK tedavisi büyük şehirlere göre daha uygun maliyetlerle sunulabilir. Maliyet hakkında detaylı bilgi almak için göz kliniği ile iletişime geçmek en doğru yaklaşım olacaktır.
Halk arasında "göz çizdirme" olarak da bilinen Excimer Lazer tedavisi ile miyop, astigmat ve hipermetrop'tan çok hızlı bir şekilde kurtulabilirsiniz.
İğnesiz ve narkozsuz şekilde gerçekleştirdiğimiz katarakt ameliyatı sonrasında aynı gün içinde rahatlıkla evinize veya iş hayatınıza geri dönebilirsiniz.
Keratokonus, kornea şeklinin bozulduğu ve öne doğru sivrilerek çıkıntı yaptığı bir göz rahatsızlığıdır. Bu hastalığın ilerlemesini Crosslinking tedavisi ile durdurabiliriz.
Göz içine yerleştirilen akıllı mercekler sayesinde uzağı, orta mesafeyi ve yakını gözlük kullanmadan net bir şekilde görebilmenizi sağlıyoruz.
Gözün önündeki ışığı odaklamayı sağlayan kornea katmanı hasar görürse değiştirilmesi gerekebilir. Kornea nakli ile hastalarımızı ışığa kavuşturuyoruz.
Göz tembelliği, şaşılık gibi hastalıkların çocukluk çağında erken tanısı ve vakit kaybetmeden tedaviye başlanması iyileşme açısından çok önemlidir.
(Okuloplastik Cerrahi)
Göz çevresine uyguladığımız medikal ve cerrahi işlemler ile kusursuz bakışlara sahip olmak artık mümkün.
Keykubat Mh. Osman Kavuncu Blv. 273/A,
Kadir Has Stadyumu Yanı, Melikgazi / KAYSERİ