İdeal Göz Hastanesi Kayseri
İdeal Göz Hastanesi’nde, Doç. Dr. Necati Duru’dan randevu almak ve detaylı bilgi edinmek için Klinik Koordinatörümüz Seda Çekiç ile iletişime geçebilirsiniz. Tel: 0542 741 77 29
Keratokonus, korneanın doğal yuvarlak şeklini kaybederek incelmesi ve öne doğru bir konik şekil alması ile karakterize edilen ilerleyici bir göz hastalığıdır. Korneanın bu şekil bozukluğu, gözün ışığı doğru bir şekilde odaklama yeteneğini bozarak görme problemlerine yol açar. Bu durum genellikle genç yaşlarda, özellikle ergenlik döneminde başlar ve 20’li yaşlara kadar ilerlemeye devam edebilir.
Hastalığın kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve korneanın yapısal zayıflığıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Kayseri gibi kuru iklimlerin ve tozlu ortamların keratokonus riskini artırabileceği de bilinmektedir.
Bu hastalık zamanında fark edilmez ve tedavi edilmezse, görme kaybı ilerleyebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Keratokonusun erken evrelerinde, gözlük veya yumuşak kontakt lenslerle görme düzeltilebilirken, ilerleyen evrelerde farklı müdahalelere ihtiyaç duyulabilir.
Keratokonus genellikle sinsi bir şekilde ilerler ve başlangıç aşamasında belirgin semptomlara neden olmaz. Ancak hastalık ilerledikçe şu belirtiler görülebilir:
• Görme Kaybı: Görüntülerin bulanıklaşması ve netliğin azalması.
• Işık Hassasiyeti: Özellikle gece ışıklara karşı artan hassasiyet ve ışık saçılmaları.
• Düzensiz Astigmatizma: Standart gözlüklerle bile düzeltilemeyen görme bozuklukları.
• Görmede Dalgalanma: Gün içinde görme netliğinin değişmesi.
• Çift Görme: Gözün tek başına odaklanamaması nedeniyle oluşan çift veya çoklu görüntüler.
Bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde, göz sağlığı uzmanına başvurulması önemlidir. Çünkü erken teşhis, keratokonusun ilerlemesini yavaşlatmada kritik rol oynar.
Keratokonusun nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli faktörlerin hastalığın gelişimine katkıda bulunduğu düşünülmektedir:
• Genetik Yatkınlık: Ailede keratokonus hikâyesi olan bireylerde risk artar.
• Göz Ovuşturma Alışkanlığı: Özellikle alerjik durumlar nedeniyle sürekli göz ovuşturma, korneayı zayıflatabilir.
• Çevresel Faktörler: UV ışınlarına uzun süre maruz kalma, kuru ve tozlu ortamlar (Kayseri’nin iklimi gibi).
• Bağ Dokusu Hastalıkları: Marfan sendromu veya Ehlers-Danlos gibi bağ dokusu rahatsızlıkları ile ilişkilidir.
Keratokonus riskini azaltmak için çevresel faktörlere dikkat etmek, özellikle UV koruyucu gözlükler kullanmak ve göz sağlığını düzenli olarak kontrol ettirmek önemlidir.
Keratokonus, sadece görme bozukluklarına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda genel göz sağlığını da olumsuz etkileyebilir. İşte bu hastalığın göz sağlığı üzerindeki başlıca etkileri:
• Görme Keskinliğinin Azalması: Korneanın düzensizleşmesi nedeniyle görüntülerin netliği bozulur.
• Korneal Skar Oluşumu: İleri evrelerde korneada skar dokusu oluşabilir.
• Kontakt Lens Uyum Sorunları: Korneanın şekli değiştikçe lens kullanımı zorlaşır.
• Görsel Konforun Azalması: Günlük aktivitelerde zorlanma ve artan göz yorgunluğu yaşanabilir.
Keratokonus, bazı diğer görme bozukluklarıyla karıştırılabilir. Bu durumlar arasında:
• Astigmatizma: Düzensiz astigmatizma keratokonusa benzer görme sorunlarına neden olabilir.
• Miyopi: İlerleyen keratokonus vakaları genellikle miyopi ile karıştırılabilir.
• Korneal Distrofiler: Korneanın diğer yapısal hastalıkları da benzer belirtiler gösterebilir.
Bu nedenle gelişmiş teşhis yöntemleriyle doğru tanı konulması sağlanmaktadır.
Keratokonus, genellikle ergenlik döneminde veya 20’li yaşların başında ortaya çıkar. Hastalık ilerleyici olduğu için bu yaş grubundaki bireylerin düzenli göz muayeneleri yaptırması büyük önem taşır. Ancak her yaş grubunda görülebilir ve bazı bireylerde geç tanı konulabilir.
Risk grupları şu şekilde sıralanabilir:
• Genetik Yatkınlık: Ailede keratokonus öyküsü olan bireylerde risk artmaktadır.
• Bağ Dokusu Rahatsızlıkları: Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu gibi hastalıklar keratokonusla ilişkilidir.
• Alerjik Göz Rahatsızlıkları: Gözleri sık ovuşturma alışkanlığı olanlarda görülme riski yüksektir.
• Tozlu ve Kuru İklimlerde Yaşayanlar: Kayseri’nin iklim koşulları, keratokonus riskini artırabilecek çevresel faktörler arasında yer alır.
Erken yaşlarda teşhis edilmesi, ilerleyişin yavaşlatılması açısından hayati öneme sahiptir.
Keratokonus, görme kaybına neden olarak bireylerin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Hastaların karşılaşabileceği başlıca zorluklar şunlardır:
• Gece Görüş Problemleri: Gece araç kullanırken farlardan gelen ışıkların dağılması ve yansıma sorunu yaşanabilir.
• Okuma ve Yazma Güçlüğü: Yazılı metinlerin bulanık görünmesi, okuma hızını ve doğruluğunu etkiler.
• Eğitim ve İş Performansı: Görme sorunları öğrencilerde akademik performansı düşürürken, çalışan bireylerde iş yerinde zorluklara yol açabilir.
• Sosyal Aktivitelerde Zorluk: Özellikle spor gibi görme gerektiren aktiviteler zorlaşabilir.
Kayseri’deki hastalar, günlük yaşamda karşılaştıkları bu tür zorlukları hafifletmek için uzman bir doktora danışabilir. Doç. Dr. Necati Duru olarak, hastalarımıza bu süreçte destek sunarak görme kayıplarını en aza indirmeyi hedefliyoruz.
Kayseri, kuru iklimi ve tozlu havası ile bilinen bir şehir olarak keratokonusun gelişiminde çevresel risk faktörleri taşımaktadır. Kuru hava, gözlerde kuruluğa ve kornea hassasiyetine neden olabilir. Bu da gözlerin sık ovuşturulmasına yol açarak keratokonus gelişme riskini artırabilir.
Bölgede UV ışınlarına maruz kalma oranı da yüksektir. Gözleri UV ışınlarından korumak, keratokonus riskini azaltmada etkili bir yöntemdir. UV koruyucu gözlükler kullanmak bu anlamda faydalıdır. Ayrıca, tozlu ve rüzgarlı hava koşullarında koruyucu gözlüklerin kullanımı tavsiye edilir.
Kayseri halkının göz sağlığını koruyabilmesi için bölgesel çevresel faktörlere karşı bilinçlendirilmesi önemlidir. Özellikle yaz aylarında artan güneş ışınları ve rüzgarlı havalar, göz kuruluğunu artırabilir ve keratokonus gibi kornea hastalıklarının riskini yükseltebilir.
Keratokonus teşhisi için detaylı bir göz muayenesi ve ileri tanı yöntemleri gereklidir. Kayseri’de modern cihazlar ve uzman ekiple hizmet sunan kliniğimizde, teşhis süreci şu adımlarla gerçekleşir:
• Korneal Topografi: Kornea yüzeyinin detaylı haritasını çıkarır ve şekil bozukluklarını tespit eder.
• Pakimetri (Kornea Kalınlığı Ölçümü): Korneanın kalınlığını ölçerek incelmeleri belirler.
• Görme Keskinliği Testleri: Hastanın görme düzeyi ve düzensiz astigmatizma derecesi değerlendirilir.
• Biyomikroskopi: Göz yapısını detaylı bir şekilde incelemek için kullanılır.
Teşhis koyulduktan sonra hastalığın ilerleyişini izlemek önemlidir. Kayseri’deki İdeal Göz Merkezi’nde düzenli muayenelerle hastalığın seyri takip edilmekte ve erken müdahale şansı sunulmaktadır.
Keratokonus hastalığı, hem hastalar hem de hasta yakınları için birçok soruyu beraberinde getirir. Bu sorulara verilecek doğru cevaplar, hastalığın daha iyi anlaşılmasını ve yönetilmesini sağlar. İşte hastalarımızın sıkça sorduğu sorular ve detaylı yanıtları:
Keratokonus, ilerleyici bir hastalıktır ve mevcut teknolojiyle tamamen iyileştirilmesi mümkün değildir. Ancak, erken teşhis ve doğru yaklaşımla hastalığın ilerlemesi durdurulabilir ve görme düzeyi korunabilir. Tedavi yöntemleri arasında korneanın güçlendirilmesine yönelik uygulamalar bulunmaktadır. Kayseri’de bu alanda modern tanı ve takip yöntemleriyle hastalarımıza destek sunmaktayız.
Evet, keratokonusun genetik bir bileşeni vardır. Ailede keratokonus öyküsü olan bireylerde hastalığın görülme riski daha yüksektir. Bu nedenle, genetik yatkınlığı olan bireylerin düzenli göz muayenesi yaptırması önemlidir.
Keratokonus genellikle ergenlik döneminde başlar ve 20’li yaşların başına kadar ilerler. Ancak hastalık her yaşta görülebilir ve bazı bireylerde geç yaşlarda teşhis edilebilir. Özellikle genetik yatkınlığı olan veya çevresel risklere maruz kalan bireylerde yaş faktöründen bağımsız olarak hastalık gelişebilir.
Hastalığın belirtileri genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve şu şekilde sıralanabilir:
• Görme bozuklukları ve netlik kaybı.
• Gözlük numarasının sık sık değişmesi.
• Gece ışıklarda yansıma ve saçılmaların artması.
• Gözlerde rahatsızlık hissi.
Bu belirtiler görüldüğünde bir göz doktoruna başvurmak önemlidir. Kayseri’de uzman bir ekip olarak bu belirtileri yaşayan hastalarımız için detaylı muayene imkânı sunuyoruz.
Tedavi edilmediğinde keratokonus ilerleyebilir ve korneada ciddi incelmelere neden olabilir. Bu durum, korneal skar oluşumuna ve görme kaybına yol açabilir. İleri evrelerde hastaların günlük yaşamlarını sürdürebilmesi zorlaşabilir. Tedaviye erken başlamak, bu olumsuz sonuçları engellemek açısından kritik öneme sahiptir.
Evet, şiddetli ve sürekli göz ovuşturma, keratokonus riskini artırabilir. Özellikle alerjik rahatsızlıklar nedeniyle göz ovuşturan bireylerde kornea zayıflayabilir ve hastalık gelişebilir. Kayseri gibi tozlu ve kuru havaya sahip bölgelerde yaşayan bireyler, bu konuda daha dikkatli olmalıdır.
Keratokonus, görme kaybı nedeniyle bireylerin günlük yaşamını doğrudan etkileyebilir. Görme bozuklukları, iş performansını, sosyal aktiviteleri ve hatta temel günlük görevleri yerine getirmeyi zorlaştırabilir. Örneğin:
• Gece araç kullanma zorluğu.
• Uzun süre okuma veya bilgisayar kullanma güçlüğü.
• Spor gibi görme keskinliği gerektiren aktivitelerde performans düşüşü.
İdeal Göz Hastanesi’nde, Doç. Dr. Necati Duru’dan randevu almak ve detaylı bilgi edinmek için Klinik Koordinatörümüz Seda Çekiç ile iletişime geçebilirsiniz. Tel: 0542 741 77 29
Kayseri’de modern ekipmanlarla keratokonus tanısı koymak mümkündür. Kliniğimizde sunulan teşhis ve takip süreçleri şunları içerir:
• Korneal topografi ile kornea yüzeyinin detaylı analizi.
• Korneal kalınlık ölçümü (pakimetri).
• Göz yapısının detaylı değerlendirilmesi için biyomikroskopi.
• Gözlük veya lenslerle görme keskinliğinin değerlendirilmesi.
Bu süreçlerin düzenli olarak yapılması, hastalığın ilerleme hızını kontrol etmek için önemlidir.
Tedavi öncesinde ve süresince yaşam tarzı değişiklikleriyle hastalığın etkilerini hafifletebilirsiniz. Örneğin:
• Göz ovuşturma alışkanlığından kaçının.
• UV ışınlarından korunmak için güneş gözlüğü kullanın.
• Kuru havalarda suni gözyaşı damlaları kullanarak göz kuruluğunu önleyin.
• Tozlu ortamlarda koruyucu gözlük takın.
Keratokonus teşhisi veya yönetimi hakkında bilgi almak için Kayseri’deki kliniğimize başvurabilirsiniz. Doç. Dr. Necati Duru olarak, modern teşhis yöntemleri ve hastaya özel yaklaşımlar sunuyoruz. Web sitemiz necatiduru.com üzerinden detaylı bilgi edinebilir veya randevu alabilirsiniz.
Keratokonusla ilgili aklınıza takılan her türlü soru için yanınızdayız. Daha kaliteli bir yaşam için profesyonel destek alın!
Halk arasında "göz çizdirme" olarak da bilinen Excimer Lazer tedavisi ile miyop, astigmat ve hipermetrop'tan çok hızlı bir şekilde kurtulabilirsiniz.
İğnesiz ve narkozsuz şekilde gerçekleştirdiğimiz katarakt ameliyatı sonrasında aynı gün içinde rahatlıkla evinize veya iş hayatınıza geri dönebilirsiniz.
Keratokonus, kornea şeklinin bozulduğu ve öne doğru sivrilerek çıkıntı yaptığı bir göz rahatsızlığıdır. Bu hastalığın ilerlemesini Crosslinking tedavisi ile durdurabiliriz.
Göz içine yerleştirilen akıllı mercekler sayesinde uzağı, orta mesafeyi ve yakını gözlük kullanmadan net bir şekilde görebilmenizi sağlıyoruz.
Gözün önündeki ışığı odaklamayı sağlayan kornea katmanı hasar görürse değiştirilmesi gerekebilir. Kornea nakli ile hastalarımızı ışığa kavuşturuyoruz.
Göz tembelliği, şaşılık gibi hastalıkların çocukluk çağında erken tanısı ve vakit kaybetmeden tedaviye başlanması iyileşme açısından çok önemlidir.
(Okuloplastik Cerrahi)
Göz çevresine uyguladığımız medikal ve cerrahi işlemler ile kusursuz bakışlara sahip olmak artık mümkün.
Keykubat Mh. Osman Kavuncu Blv. 273/A,
Kadir Has Stadyumu Yanı, Melikgazi / KAYSERİ