Yeni doğan bebeğin bir veya her iki gözünde sürekli sulanma ve çapaklanma görülürse, göz yaşı kanallarının doğuştan tıkalı olabileceği düşünülerek bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
Teşhis doğrulanırsa doktor önce göz yaşı kesesine masaj yapılmasını ve bazı göz damlalarının kullanılmasını tavsiye edecek, sulanma ve çapaklanma düzelmediğinde ise narkoz altında göz yaşı kanalının açılmasını önerecektir. Doğuştan göz yaşı kanalı tıkanıklığı, bebek 18 aylık olmadan önce tedavi edilmelidir. Çünkü 18 aylıktan önce basit bir girişimle düzeltilebilen bu problem için ileri yaşlarda ameliyat gerekli olmaktadır.
Yeni doğan bebeğin gözbebeğinde beyazlık görüldüğünde, hemen doktora başvurulmalıdır. Bu durum, çoğunlukla doğuştan kataraktın belirtisidir; tek gözde veya her iki gözde olabilir ve ameliyatı gerektiren bir durumdur.
Yine gözbebeğinde beyazlık veya parlama ile ortaya çıkan ve bebeklerde görülen bir göziçi tümörü de mevcuttur. Bu durum da acil olarak doktora başvurmayı gerektiren önemli bir hastalıktır.
Okul çağı çocuklarında görülen görme sorunları konusunda bilgiler…
Görme bozukluklarının görülme sıklığı yaşa bağlı olarak artıyor. Göz tembelliği, şaşılık, miyop, hipermetrop ve astigmat çocuklarda en sık görülen sorunlar. Bu sorunların erken tanısı büyük önem taşıyor.
Genelde ülkemizde bir tarama sistemi var. O da ancak okul öncesi ve bu sorunlar okulda olduğu için, genellikle okulda tespit edilebiliyor. Göz kusurlarının genetik geçişi var. Çocukların eli, suratı, burnu nasıl anne babaya benziyorsa, göz de bir organ, onlar da yapısal olarak kalıtımla geçebiliyor. Böyle ailelere özellikle çocuklarına erken zamanda göz kontrolü yaptırmasını tavsiye ediyorum. En uygun zaman 1 yaş civarında. Bir yaş civarında çocukların göz kontrolüyle o anda bir sorun olup olmadığına bakılır. Çünkü iki yaşına kadar gözlerimizin gelişmesi devam ediyor ve fonksiyonlarını 2 yaşında hemen hemen normal hale getiriyor. Onun için bir aksaklık varsa, bir sene zaman kalması açısından bunun bir yaş civarında kontrol edilmesi yerinde olur.
Her zaman rutin bir göz muayenesiyle miyobu teşhis etmek mümkün. Çocuk bulanık gördüğü için etrafla ilgisi fazla olmaz. Çok yüksek miyopsa gelişmesi biraz geri kalabilir. Hafif ise pek fazla etkilenmez. Ama miyobu durdurmak elimizde değil. Bir organdan kaynaklanan bir sorun olduğu için zaten miyop veya göz kusurları bir hastalık değil kusurdur. Bu kişinin gözünün büyümesini, küçülmesini, aynı kalmasını, şekil değiştirmesini biz durduramayız. Bizim yaptığımız şey gözün fonksiyonu olan iyi görmeyi sağlamak. Görme kusurları, kırma kusurlarıyla birlikte bunları yerine koyup, kişiyi yada çocuğu rahat olarak gördürmek. Yoksa miyobun ilerlemesine biz hiçbir zaman müdahale edemeyiz.
Tedaviden kastım iyi görmeyi sağlamaktır. Çocuk gözlük kullanmazsa, o zaman gözün retinasında normal net bir görüntü oluşamayacağı için ömür boyu hep az gören bir çocuk olarak kalır. Buradaki tedavimiz iyi gördürmek, tam gördürmek. Yoksa numarayla ilgili herhangi yapabileceğimiz bir şey yok.
Hipermetrop çocuklar genellikle çok sık göz kırparlar. Çünkü gözünü kırptıkça korneadan bir tabaka gelip geçiyor, göz bir an net görüyor. Sonra tekrar bulanıklaşıyor. Elinde tuttuğu bir şeyi çok yakına getirerek bakar. Biraz baş ağrısı olabilir. Aileye ‘başım ağrıyor, gözüm ağrıyor’ diye söyleyebilir veya sulanma, kızarıklık ve çapaklanmalar görülebilir. Çapaklanma derken sekresyonlar, gözün zorlanmasından kaynaklanan şeyler oluşabilir. Aileler buna dikkat ederlerse, çocuğu bir doktora götürürlerse, hipermetropisi meydana çıkar.
Yüksek hipermetrop camlar, gözü dışarı iter; optik olarak böyle bir özelliği var. Çok uzun süre kullanıldığı zaman mutlaka çocukta daha önceden hafif bir halkın ‘şehlalık’ dediği, bizim ‘forya’ dediğimiz gizli bir kayma vardır. Bu görüntü netleştikçe iki gözü birlikte dengeleyemediği için sorun ortaya çıkar. Tabi bu ameliyatla düzeltilebilir.
Astigmat, noktasızlık demek. Bir noktayı nokta şeklinde görememek, dağınık, saçılmış bir şekilde görmek. Zannederim böyle bir tarif yaparsam nelere yol açtığı, kişileri nasıl etkilediği anlaşılır. Hem uzakta hem yakında baktığı cisimleri kişi net göremez. Bu da yine baş ağrısı, göz ağrısı, hipermetropiye benzer şikayetler ve göz kırpmalara neden olur. Astigmatizma, hem uzağı hem yakını etkiler. Halk arasında bilinen bir şey vardır. Uzağı görmeyen miyop, yakını görmeyen hipermetrop… Kural olarak belki öğretme açısından öyle fakat hipermetropi yüksek olduğu zaman veya astigmatizma olduğu zaman kişi uzağı da yakını da güzel göremez. Onun için öyle bir genelleme yapmayı biz pek sevmiyoruz.
Astigmatın sıfırlama ihtimali nedir? Bir örnekle açıklamaya çalışayım. ‘Benim çocuğumun ayağı çok büyük. Ben bunu nasıl küçültebilirim?’ gibi bir soru oluyor. Numaraya müdahale etmemiz mümkün değil. Organ kendi şeklini bulacak. Bizim yaptığımız net göstermek. Biz, çocuğumuza küçük ayakkabı giydirerek onun ayağının büyümesini engelleyemeyiz. O zaman nasır olur, yara olur, ağrı olur. Ama ayak yine büyür. Bu onun gibi. Bilincinde olmamız gereken bir şey, gözlük bir hastalık değildir. Bir kusurdur. Bunu böyle kabullenip, onun da tedavisi gözlük kullanmak veya lens, her neyse o numarayı kullanarak görmemizin rahat ve tam olmasını sağlamaktır. Kişide yada çocukta çok yüksek numaralar olabilir. O numarayı gözünün önüne koyduğunuz zaman tam görür, kusursuz görür. Ama çok düşük numara vardır, göz tembelliği vardır, gözde bir sorun vardır, o çocuğa hiçbir zaman iyi gördüremezsiniz. Bence numara yüksek ama tam gören göz daha makbul bir göz. Çünkü tam işlemini yapabiliyor.
Keykubat Mh. Osman Kavuncu Blv. 273/A,
Kadir Has Stadyumu Yanı, Melikgazi / KAYSERİ